Dil ve konuşma bozuklukları

Dil ve konuşma bozuklukları

Dil ve konuşma bozuklukları konuşulanları anlama, kendini ifade etme veya her iki alanda birden görülen problemleri ifade etmektedir.

Dil ve konuşma bozuklukları:

*Dil ve gecikmiş konuşma

*Artikülâsyon ve Fonolojik Bozukluklar

*Akıcılık bozuklukları (Kekemelik, Takifemi)

*Ses bozuklukları

*Afazi

Dil ve gecikmiş konuşma

Çocuklar ana dillerini çok erken yaşta kazanmakta ve yaşamın ilk üç dört yılında dil ve konuşma gelişimini tamamlayarak yetişkin dil düzeyine ulaşmaktadır. Ancak kimi çocuklarda çeşitli nedenlere bağlı olarak dil ve konuşma edinim süreçleri normal olarak kabul edilen zamandan daha uzun sürmektedir. Çocuğun konuşması yaşından beklenenden çok geri ya da konuşma gelişimi açısından daha yavaş bir gelişme gösteriyorsa o çocuğun konuşması gecikmiş konuşma olarak adlandırılır.

Normal iletişim şunları içerir:

İŞİTME: Kulak sesleri içine alır, elektriksel uyarıya çevirir ve bu uyarıyı beyne gönderir.

YORUMLAMA: Beyin uyarılardan anlam çıkarır ve bir cevap hazırlar. Bilgiler kaydedilir ve gelecekteki yeniden arama içinorganize edilir.

KONUŞMA: Anlaşılabilir konuşma üretimi için solunum organları , ses telleri ve konuşma organları (dil,dudak,çene kasları)koordine olarak çalışmalıdır.

Dil ve konuşma problemleri aşağıdaki alanları etkileyebilir.

ÖĞRENME: Dil ve Konuşma bozukluğu olan kişiler için öğrenme zor olabilir. Kişilerin okul ve iş yaşamındakiperformansını etkiler.

ARKADAŞLIK: Dil ve konuşma problemleri sosyal yaşamla ilgili birçok probleme sebep olabilir.

KENDİNE BAKIŞ: Utanma, reddedilme ve düşük kendilik imajı sonucu duygusal problemler artar.

GECİKMİŞ DİL VE KONUŞMA

Dil ve konuşma bozukluklarının erken teşhis ve tedavisi, ilerdeoluşabilecek davranış problemleri, okuma problemleri, öğrenme problemleri ve sosyal gelişimle ilgili ek sorunların oluşmasını engeller.

Kimler risk altındadır?

*Prematüre doğan bebekler

*Kromozom anomalisi olanlar

*Motor gelişim geriliği olanlar

*Kafa travması geçirenler

*İşitme kaybı olanlar

*Ailede gecikmiş dil öyküsü olanlar

*Zihinsel engeli olanlar

*Otistik olanlar

*Kranyofasiyal anomalisi olanlar( Yarık dudak damak vs…)

*Genetik bozukluğu olanlar

Ailenin çocuğun sosyal iletişim davranışlarına ilişkin gözlemleri muhtemel gecikmeyi belirlemek için önemli ipuçlarıdır. Bu sosyal iletişim davranışları şunları içerir;

-Nesneleri reddetme ya da isteme

-Selamlama davranışı

-Sesleri ya da aktiviteleri taklit etme

-Dili anlama

-Oyunlara katılma

-Heyecan ya da duyguları dışa vurma

-Çevreyle iletişim içinde olma

ARTİKÜLÂSYON SORUNLARI

Artikülasyon konuşma seslerinin üretiminin motor hareketlerini içerir. Artikülasyon bozukluğunda birey konuştuğu dile ait bazı sesleri uygun şekilde sesletemez; bu da konuşmanın başkaları tarafından anlaşılmasını etkiler. Dil ve konuşma terapisti artikülasyon ve fonoloji testi uygulayarak çocuğun sesletemediği konuşma seslerini tespit eder ve uygun terapi programı geliştirir.

FONOLOJİK HATALAR

Bazı çocuklarda fonolojik edinim süreçlerine dayanan, tahmin edilebilir konuşma hatalarıyla karakterize olan, çeşitli konuşma seslerinin yer değiştirilmesi, düşürülmesi ya da hatalı kullanımı görülmektedir. Bu çocukların konuşmasının anlaşılması son derece güçtür ve etiyoloji sıklıkla belirsizdir. Dil ve konuşma terapisti bireyin fonolojik sistemini çözümlemek için artikülasyon ve fonoloji testi uygular ve uygun terapi programı geliştirir.

 -Çocuk sesi üretebilir ama sözcük veya cümledeki gerekli yerlerde kullanamaz

-Sesleri birbirlerinin yerine kullanır

-Seslerin farklı olduğunu algılamaz

-Ses sözcük içindeki diğer seslerden etkilenir

KEKEMELİK

Akıcı konuşmanın tekrarlamalar, uzatmalar, duraklamalar, spazmlar ve araya ses, hece sokmalar ile kesilmesidir. Aynı zamanda akıcı konuşmanın bloke edilmesine eşlik eden kaçınma (kelimeleri değiştirme, konunun etrafında dönen konuşmalar gibi) ve mücadele davranışları (kafa sallamak, göz kırpmak, yüz ekşitmek gibi) ile de karakterizedir.

Kekemelik aşağıdaki durumlarda azalır veya ortadan kalkar:

-Şarkı söylerken

-Koro şeklinde ya da başka birisiyle birlikte okurken

-Fısıltıyla konuşurken

-Küçük çocuklarla konuşurken

-Yüksek sesin bulunduğu ortamlarda konuşurken

-Normal tizlikten düşük ya da yüksek tizlikle konuşurken

-Monoton konuşurken

-Metronomun (tempo tutmaya yarayan bir aygıt) ritmik vuruşlarıyla konuşurken

-Gecikmiş işitsel geri bildirim (DAF) etkisinde konuşurken

-Aşağıdaki durumlarda da artar:

-Telefonla konuşurken,

-Topluluk önünde konuşurken

-Otorite figürleri önünde konuşurken

-Şaka yaparken,

-Birinin ismini söylerken

Ailelere öneriler

*Çocuk cümlesini bitirdiğinde ona nefes alma süresi tanıyın

*Cümlesini tamamlamayın, konuşmasında araya girmeyin

*Çocuğu eleştirmeyin

*Çocukla iletişim kurun, model olun

*Çocuğun kekelediği zamana değil, akıcı olduğu zamanlara dikkat edin

SES BOZUKLUKLARI

Ses bozukluğunun ne olduğunu anlayabilmek için normal sesi anlamak  gerekir. Bebeklerin, çocukların, ergenlerin, yetişkin erkek ve kadınların, yaşlı erkek ve kadınların seslerinin farklı karakteristikleri vardır. Her biri diğerinden farklılaşır ve bizim o gruptan beklentilerimizi karşılar ve normal ses olarak kabul edilir. Buna karşın sesin tizlik, yükseklik, esneklik ve kalitesinde aynı yaş, cinsiyet ve kültür grubundaki bireylere göre alışılmıştan farklılıklar sapma ya da bozukluk olarak tanımlanır.

AFAZİ

Sağ elini kullananlar için dil açısından baskın olan, beynin sol yarı küresinin lokal hasarları sonucunda afazi oluşur

Afazi; beyindeki hasarın yerine ve büyüklüğüne bağlı olarak hafif, orta ya da ciddi düzeyde iletişim sorunlarına sebep olur. Afazi sonucunda dilin sözel anlama, konuşma, okuma ve yazma bileşenlerinden bir ya da

bir kaçında sorunlar oluşabilir. Bozukluk ne söylendiğini ya da yazıldığını anlamada olduğu gibi sözel çıktı ve yazı yazmada da olabilir. Afazi’ deki hiçbir dil bozukluğu; global zihinsel bozukluklardan ( zihinsel gerilik ya da bunama) ya da konuşma, işitme ve görme organlarına ilişkin sorunlardan kaynaklanmaz. Afazik bireyler ‘dil’ problemlerinden olduğu gibi konuşma problemlerinden de Muzdariptirler.

Afazik bireylerde görülebilecek konuşma bozuklukları şunlardır

-Dizartri: yüzdeki paralizler ( felçler ) nedeniyle kelimelerin artikülasyonundaki bozukluk ve  güçlüklerdir

-Apraksi: konuşmanın programlanmasına ilişkin bir hasar olarakbağımsız ortaya çıkar. Sinir sistemi ile ilgili bir konuşma bozukluğudur.

-Motor-planlama-programlama sorunu olduğu, bir başka deyişle, beynin konuşma /sesbilgisi motor programlarını üreten ilişkili kısmının hasarlandığı kabul edilmektedir.

Ailelere öneriler

 Çocuğa sevgi ve huzur dolu bir aile ortamı hazırlayarak onunla ilgilenilmeli ve birlikte vakit geçirilmelidir.

Çocuğun gelişimine uyan oyunlar oynanmalı; .ocuğun seviyesine uygun hikâye ve masal anlatılmalıdır.

Çocuğun kendine güveni artırılmalıdır.

Çocuğun televizyon karşısında çok uzun süre kalması engellenmelidir.

Çocukla konuşurken aile bireyler çocuğu dinlemelidir.

Çocukla göz kontağı kurulmalıdır.

Çevredeki canlı ve cansız nesneler isimlendirilerek çocuğa tanıtılmalıdır.

Çocuğun sık kullandığı sözcüklere ilave sözcükler katılarak çocuğa cevap verilmelidir.

Ailenin diğer fertleri ile işbirliği yaparak onların da bu sürece katılımı sağlanmalıdır.